Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü (International Day for the Elimination of Violence against Women), BM Genel Kurulu kararı ile 1999 yılında ilan edildi. Bu günün 25 Kasım olarak belirlenmesinin nedeni; 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde meydana gelen bir olaya dayanmaktadır. Ülkeyi diktatörlükle yöneten, Rafael Trujillo’ya karşıtlığıyla bilinen, Mirabal Kardeşler adlı üç kız kardeş Trujillo’nun: “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler”şeklinde yaptığı açıklamadan günler sonra tecavüz edilerek vahşice öldürüldüler...
Aslında bu günü fırsat bilerek her türlü şiddeti kınadığımı belirtmek istiyorum… Gelin şiddeti konuşalım…
Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz?
-Çocuğuna sürekli kızan bir baba,
-Yorgun, tahammülü kalmamış, gergin bir anne,
-İletişim eksikliği yaşayan bir eş,
-Sorumsuz, üzen bir sevgili,
-Kendisinden başka kimseyi umursamayan bir genç,
KIZAN
BAĞIRAN
TAHAMMÜLSÜZ
ÇARESİZ
SIKILGAN
YORGUN
ENERJİSİ DÜŞMÜŞ
MUTSUZ
DEMOTİVE
REAKTİF
PESİMİST BAKIŞ AÇISINA SAHİP BİR İNSAN…
~
ya da
~
-Uygun kelimelerle isteklerini anlatan bir baba,
-Hayatını planlayarak ona göre davranan ve otokontrolünü bırakmayan bir anne,
-Sevgi sözcüklerini, sıkıntılarını paylaşan ve uzlaşabilen bir eş,
-Sevgisine sahip çıkan bir sevgili,
-Ailesini seven, geleceğe umutla bakan bir genç,
SAKİN OLAN YA DA OLMAYA ÇALIŞAN
GÜLÜMSEYEN YA DA GÜLÜMSEMEK İÇİN BİR NEDEN BULAN
TOLERE EDEBİLEN YA DA ETMEYE ÇALIŞAN
UMUTLU, YAŞAM SEVİNCİ OLAN
KEYİFLİ OLAN VE OLMAK İÇİN BAKAN
YÜKSEK ENERJİLİ
MUTLU OLACAĞI ŞEYLERİN FARKINDA OLAN
MOTİVASYONUNU NASIL SAĞLAYACAĞINI BİLEN
PROAKTİF
OPTİMİST BAKIŞ AÇISINA SAHİP BİR İNSAN…
~
Biliyor musunuz yaşamlarımızı sadece biz farklı kılabiliriz. Aynı güne uyanır, günlük olaylarda kontrolümüzü bırakmaz ve günü güzel geçirip huzurlu bir gece girebiliriz…
ÜZDÜĞÜMÜZ YÜZLERİ GÜLDÜREBİLİRİZ…
İsteyerek ya da istemeyerek, çeşitli bahaneler bularak bu kısacık hayatlarımızda acılara yer veriyor, üzülüyor, üzüyoruz… Geçim sıkıntısı, maddi kaygılar, stres, çaresizlik gibi bir çok konu bizim umutsuzluğa kapılmamıza ve öfkelenmemize yanlış davranışlar sergilememize sebep olabiliyor.
Günü kötü geçen bir eşin, akşam evde çıkardığı tatsızlık, çocuğuna ailesine yansıması, işyerinde yapılan mobbing, toplumsal olaylarda yaşananlar, bilinçsizce hayvanlara verilen zarar, bağırma, hakaret, aşırı tepki, kontrolden çıkarak başka bir bedeni hırpalama…
Hiçbiri “insan”a yakışmıyor ve “insan” a ait şeyler değil… Geçmişte her ne yaşandıysa geride bırakıp, bundan sonrası için yardım alabilir, daha bilinçli davranabiliriz…
~
BU UTANCA DUR DEMEK İÇİN; hepimizi duyarlı olmaya davet ediyorum…
~
“Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise SEVGİYİ aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız…” Mevlana
~
~~~
Aile içi şiddet istatistikleri BİZİM GERÇEĞİMİZ!
“paylaşmak ayrıcalıktır”
~
Şiddet şiddeti doğurur. Engellemek için tek yol, çocuklara şiddet uygulamamaktan geçiyor. Çünkü onlar yarının yetişkinleri olarak, sadece öğrendiklerini uygulayacaklar.
Önce Kadınlar kendilerini düzeltmeliler.Kadınlar da erkekler gibi çalışmalılar.Erkeklere sığınmacı olarak gitmemeliler.Çocuk yetiştirirken de kız erkek ayırt etmemeli.Ömürleri boyunca çocuklarına yeterince destek olmalı.Kendi kazançları olmadan asla evlenmemeli.Ailede söz sahibi olmak için mutlaka çalışmak zorundadır.Aksi halde sığınmacıdır.Sığınmacılardan bıkan erkekler kadına şiddet uygular bunu unutmamalı KADINLAR ve ona göre evlenmeli veya yanlız yaşamalı.Yanlız daha rahat yaşayabilir kadınlar.