Güzel bir gündü. Bugün ilk defa aday sandalyesine oturmadan, bir iş görüşmesi serüvenine şahit olacak ve içinde yer alacaktı. Gerçi sıkıcı departman müdürleri de bu süreçte olacaktı ama olsun kendi müdürü vardı ya… Onun öğreticiliğini beğeniyordu. Bugüne kadar her şeyi ondan öğrenmemiş miydi? Üstelik kendi araştırdığı ve öğrendiklerini paylaştığında, müdürü can kulağıyla dinleyip yanlışını kabul etmiyor muydu? Anlayışlıydı, bilgiliydi, yanlış bile yapsa düzeltmesine imkan veriyordu, hiç kötü hissetmiyordu onun yanında. Sürekli eğitimler alıyor ve çalışanlarına da aldırıyordu. Elli yaşlarında olsa da hala genç ve hala yakışıklıydı. Her gün pırıl pırıl giyinirdi.
Zerrin şansına güvenirdi ve bugün başlayan bu süreç onun için güzel geçecekti. Gelecekteki başarılı işe alımcılardan biri olacaktı. Buna inanıyordu.
Batuhan Bey’i toplantı odasında heyecanla bekliyordu. Nihayet gelmişti sevgili müdürü. Küçük bir selamlaşmadan sonra Batuhan Bey, Zerrin için önemli olan ilk eğitimi vermeye başlamıştı :
-Sevgili Zerrin, mülakat çok önemli bir süreçtir. Her iki tarafında iyi hazırlanması, sürecin kaliteli geçmesi için önemlidir. Davet edeceğin her aday, aldığı mülakat teklifiyle umutlanacak, emek harcayacak ve hayaller kuracaktır. Her insanın yetkinliklerine , iş tecrübelerine göre uygun olacağı meslek ve konumlar mevcuttur. Ancak verdiğimiz iş ilanına uygun adayları davet etmezsek, olumsuz yanıtlar vereceğimiz mülakatlar gerçekleştirir, adayların mutsuz olmasına neden oluruz. Bu yüzden özgeçmiş okumayı iyi bilmeliyiz. Özgeçmişleri titizlikle incelemeli ve işe uygun adayları davet etmeliyiz. Bu şekilde hem bizlerin hem de adayın vakti boşa gitmeyecektir. Elbette adayın şirketimizin işe alım kriterlerine uygunluğu çok önemli. Bu kriterler her ilan için değişecektir. Öncelikle ;
Adayın özgeçmişinde kişisel bilgilerine yer vermiş olması gereklidir(telefon ve adres bölümündeki eksikler güven verici değildir).
Fotoğraflı özgeçmiş ilk etapta karşınıza nasıl bir insanın geleceği ile ilgili bize fikir verecektir.
Ön yazılar mutlaka okunmalı, adayın (yazdıysa) hedefleri ve başarıları ile ilgili bilgilerini dikkatlice incelemeliyiz. Kendi ağzından yazdığı bu bilgileri, mülakat sırasında doğrulatmamız gereklidir. Adayın yazdıklarıyla, yaptıklarıyla, söylemleri örtüşüyor mu? İşte bu da bize adayın iş performansı ve güvenilirliği ile ilgili fikir verecektir.
Şirketimizin bu bölüm için belirlediği özel kriterlere uygun olmalıdır. Bu bölüm için üniversite, mezunu olması, bay adaylar için askerliğini yapmış olması ve minimum 3 yıl iş tecrübesinin olması şartı aranmalıdır. (şirket özel kriterlerine uymayan adayları davet etmek gereksiz vakit kaybı olacaktır). Ancak kriterlerde esneklik gösterebileceğimiz bilgisi gelirse bu yelpazeyi daha geniş tutabiliriz.
Referans bölümü çok önemlidir. Profesyonel ve kişisel referans, mutlaka aranmalıdır bir özgeçmişte.
Adayın mesleki tecrübeleri ve ayrıntılı açıklamaları titizlikle okunmalıdır. Bunlar bize ipucu verecek ve soracağımız soruların bir kısmını şekillendirecektir. Not almak çok önemlidir Zerrin. Diyelim ki aday özgeçmişinde mesleği ile ilgili yetersiz bir bilgi yazmış. Neyi öğrenmek istiyorsan bu bilgiden yola çıkarak sorunu hazırlamalısın. Klasik sorularımızın yanında adaya özgü niteliklere göre de soru sorabiliriz. Örneğin; aday özgeçmişinde çok iyi sunum yaptığını yazmış, ancak ayrıntıyı vermemiş. Adayın bu konuda ki bilgisini bir takım sorular sorarak anlamaya çalışacağız. Sence bu bilgiyi ne tür sorularla sınamalıyız Zerrin? Düşün bakalım…
Zerrin duraksayıp biraz düşündükten sonra, çekingen bir şekilde;
-Sanırım bir sunum yapmasını isterim Batuhan Bey. Bana bu ürünü sunar mısınız? diye soru yöneltirim, dedi elindeki kalemi göstererek.
Batuhan Bey gülümsedi:
-Çok iyi Zerrin. Hızlı düşünüyorsun, dedi. Bir çok soru sorabiliriz.
*Ne tür sunumlar yaptınız?
*Sunumları siz mi hazırladınız? Hangi programları kullandınız?
*Sizce iyi bir sunum için gerekli olan üç kriter nedir?
*Yaptığınız sunumun firmaya katkısı ne olmuştur? Bir tane örnek verebilir misiniz?
*Bir sonraki mülakat davetimizde size bir konu versek bize sunum yapar mısınız?
Zerrin ilgiyle dinliyor, bir yandan da notlar alıyordu. Sözlerine devam etti Batuhan Bey,
“Evet, kısaca adayın şirketimizi tanımasını, fikir sahibi olmasını nasıl istiyorsak bizde adayın özgeçmişini incelemeli ve her mülakat öncesi çalışmalıyız sevgili Zerrin. Şimdi özgeçmişlerin içinden adayları seçmek sana kalıyor. Çalışmanı bugün akşama kadar sunmanı istiyorum.” diyerek odadan ayrıldı.
Zerrin heyecanlı bir şekilde özgeçmişleri incelemeye koyuldu. Bir yandan da içinden tekrar ediyordu;
“Davet edeceğin her aday, aldığı mülakat teklifiyle umutlanacak, emek harcayacak ve hayaller kuracaktır. Her insanın yetkinliklerine , iş tecrübelerine göre uygun olacağı meslek ve konumlar mevcuttur. Ancak verdiğimiz iş ilanına uygun adayları davet etmezsek, olumsuz yanıtlar vereceğimiz mülakatlar gerçekleştirir, adayların mutsuz olmasını sağlarız. Bu yüzden özgeçmiş okumayı iyi bilmeliyiz. Özgeçmişleri titizlikle incelenmeli ve işe uygun adayları davet etmeliyiz. Bu şekilde hem bizlerin hem de adayın vakti boşa gitmeyecektir.”
Saygı Günenç
Temmuz/2013
“paylaşmak ayrıcalıktır”
facebook
Bülent ŞANLITÜRK : İK.cılar vardır,İşini yapar sadece kendisine bakar,çevresinde ne oluyor görmez.İK.cılar vardır,Sevgili Saygı Günenç gibi,,,PIRIL,PIRIL IŞIK VERİR ÇEVRESİNE.Öğretir,paylaşır,iletir her eline geçen bilgiyi.Okul gibidir,kıskanmaz bilgiyi.Teşekkürler Saygı Günenç,seni en kısa sürede KLONLAMALI.Saygı ve sevgilerle
Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim Bülent Bey. Beni onore ettiniz, güç verdiniz.
Sizin gibi değerli insanlar olduğu sürece paylaşmaktan her zaman mutluluk duyacağım.
Saygılarımla.
Bir de mulakat sonuçlarını geciktiren veya hiç geri donmeyenler var. Bu da cok ciddi bir problem diye düşünüyorum.
Geri bildirim çok önemli haklısınız. İlerleyen süreçte yazı dizisinin devamında, bu konuya da değineceğim.
Keyifli okumalar dilerim.
Üniversiteyi bitirdikten sonra büyük umutlarla İnsan Kaynakları Sertifika Programına katıldım.
Ne yazık ki hayat beni bankacı yaptı. Yılmadan çalıştığım kuruma hevesle İK ile ilgili yaratıcı fikirlerimi sundum. Çok beğenildi yıl dolmadan görev değişikliği yapamıyoruz “yılın dolar dolmaz ertesi gün bizi arıyorsun” dedi kurumumdaki İK yöneticisi. Büyük heveslerşe yılmadan AŞKLA çalışmaya devam ettim ne de olsa ikcı olacağım diyip işimi geçiştirmedim. O sırada hep İK sektöründeki yenilikleri takip edip; ne öğrendiysem paylaştım iletişimi koparmadım. Yılımı doldurduğumun ertesi günü ara diyen ik yönetmeni “uygun pozisyon olursa başvur kriterler uyarsa geçersin” dedi. Sonuç ne mi oldu. O kuruma 7 senemi verdim ama hiç mutlu olmadım.
İk ve bağlantılı birimlerde açılan kadrolardan “Kapasiteme eğitimime uygun olan” tüm görevlere başvurdum fakat sonuç her seferinde hüsran oldu benim için şimdi de bu kız perakende bankacılık üzerine donanımlı diyip; Cv’mi olumadan geçiyorlar. Ben hala ik cı olmak istiyorum hala kendimi yetiştiriyorum ama deneyimime bakıldığında görmüyorlar bile beni, çalışma isteğimi,hevesimi. Hala geç mi bilmiyorum ama ben hala ik cı olmak istiyorum. Bu görevi seçerken yada süreç içerisinde idolüm hiç olmadı ama şimdi sizin yazılarınız bana ilham oldu.
Siz söyleyin buraya kadarmış ben daha imkansız ik cı olamaz mıyım yoksa hala yılmadan devam edeyim mi mücadeleme.