İnsan Kaynakları ne yapar?
Sizce kaç kişi biliyor bunu? Benim fikrim profesyonel çalışmalar yapan, kurumsal firmaların dışında hiç kimsenin bilmediği yönünde.Çünkü “Psikolojik Danışmanlık”, “Halkla İlişkiler”, “Müşteri İlişkileri”, “Personelcilik” ve İK süreçlerinin arasında kalan bütün işleri yapıyoruz biz. İşte tanımımız “Her derde deva İK”
Aslında şu da bir gerçek: Hangi şirkette çalışıyorsanız, o şirketin yapısına ve işleyişine adapte olmak zorunda kalıyorsunuz. Esnek davranmazsanız kırılmalar yaşanabiliyor, hem işe hem de bireysel mutluluğunuza yansıyor. Bunu bilen biz İK profesyonelleri “eğer İK uyum sağlayamazsa diğer çalışanlardan nasıl bunu bekler?” mantığıyla iş yelpazemizi genişletiyoruz. Sonra bir de bakmışız ki; görev tanımı değişmiş. Kendinizi farkı bir işi yaparken bulmuşsunuz. Ama siz İK departmanısınız. İletişim sizin uzmanlık alanınız. İletişimin kenarından geçen her iş üstünüzde kalabilir. Üstelik öyle bir yerdesiniz ki; yapamama ihtimaliniz, başarısız olma ihtimaliniz yok. Yakışmaz…
-Çalışan açısından bakarak şirket yöneticileri/sahibi arasında dengeyi kurmalı,
-Beş bilinmeyenli denklem bile olsa, sorunları çözmeli,
-Şirket genel müdürünün halledemediği konuları bile sihirli değnekle bir dokunuşta halletmeli,
-Çalışanların sıkıntılarını, sorunlarını dinlemeli, yol göstermeli,
-Hele hizmet sektöründeyseniz gelen müşteri şikayetlerini dinlemeli, (Eee İK bu, işi dinlemek. Tıpkı bilgisayar yazılım uzmanının, cep telefonun tamirinden de anlamasını beklemek gibi bir şey, kaldı ki kaç kere şahit oldum. Konuşan herkes dinlenecek.)
-Mülakatta, bir bakışta turnayı gözünden vurmalı. En başarılı adayı seçmeli ve asla sorun çıkmasına izin vermemeli.
-Oryantasyonu yaparken, aslında çalışanı bir saraya geldiğine ikna etmeli.
-Performans mı dediniz? Oooo tarafsız, bilimsel, geri bildirimi sağlıklı, çok güzel bir sistem kurulmuş yüzde yüz uygulanıyordur zaten,
-Personel işten mi çıkıyor? Ah bu kötü İKcılar… Hep onlar yüzünden işten çıkışlar oluyor yoksa şirket yönetimiyle ilgisi bile yok. Karşınızdaki kişinin muhtemelen psikolojisi bozuk oluyor hadi bakalım aslında çıkış yapmıyor sanki bir ödül veriyormuşsunuz gibi tamamlayın şu süreci. Böyle bir durumda bile mutlu olsun insanlar.
Toplantılar, ücret çalışmaları, eğitim planlamaları, sunumlar, etkinlikler, motivasyon çalışmaları, puantajlar, işe alım/çıkış işlemleri, kalite yönetim sistemleri çalışmaları, sayamadığım bir sürü görevleri (değerli meslektaşlarımın sohbet sırasında söyledikleri yazamadığım bir sürü ilave görevlerde mevcut) hakkıyla yapıp, bir de sıradan bir çalışan gibi beklentileri yerine getirmek gerekiyor. Zamanı iyi planlamak, istatistiksel çalışmalar yaparak veri sunmak, toplantılar yapmak, düzenlemeler yapmak, proseslerin sağlıklı yürümesini sağlamak, ekip yönetmek/yer almak, tanıtımlar, sunumlar…
Profesyonellik mi? Biraz kaybetmiş olabiliriz, gören varsa söylesin…
Bir çok işletmede uygulanan “her derde deva İK” modeli…Doğru bir model mi? Sözü size bırakıyorum…
Saygı Günenç
Haziran/2014
İk mutlaka üretip paylaşacak ya da yine üretip paylaşacak.Çünkü temsili çok yüksek ve de değerli bir misyon üstlenmiş.Bunun bilincinde olmak da zaten bu durum için içsel motivasyon demek.
Sağlık ve esenlikler dilerim.