BUGÜN GÜNLERDEN SALI!
Gelin içimizden geldiği gibi her salı buraya bir söz yazalım. Bir kelime, bir cümle, başkasına ait bir söz… Hem bizi motive etsin hem de burada isimlerimizle ölümsüzleşsin…
Üstelik her hafta bir salı sözünü seçerek bir görselle birlikte, blogda ve tüm sosyal medyada yayınlıyoruz…
Güçlü bir arşiv, güçlü bir motivasyon kaynağı olduğu kesin. Ben sizlerin salı sözlerini okumaktan büyük keyif alıyorum. Peki ya siz?
(Bu yazının altına YORUM BÖLÜMÜNE "Salı Sözleri"mizi yazmaya devam edebiliriz.)
İŞTE BENİM SALI SÖZÜM…
KISA MESAFE
zor
hayata dahil olmak taşrada
eve dahil oldum ben de
yok
ne odayım ne mutfak
sadece uzun bir antre
kim
o bile diyemem kapı çalsa
bana değil dışarıda bekleyen bahçe
belki
kollarımı kesmeden önce
yıllar önce, hani sokaktayken ateş
hani aşık paşa'da
parmakları sigortasız mustafa
horozlu cep aynasından
henüz çıkarmamışken yüzünü
hani kar yağarken kırlaşan şehre
yok
ne gencim ne ihtiyar
sadece kısa bir mesafe
SALİH MERCANOĞLU
İŞTE GEÇEN HAFTANIN SEÇİLEN VE ÖNERİLEN SALI SÖZLERİ…
Ölüyorum dostlarım.
Bu kez son durak.
Beğenmezsem geri dönerim.
Ölümü de öğrenmiş olarak.
Ali Cevat Beye her gün ölüyoruz aslında.galiba hep öğrenmiş olarak dönüyoruz. sözünüz başarılı bir seçim olmuş.
Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,
şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktinda yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim…
Nazım Hikmet Ran
dediği gibi ama ah memleketim ah!
Eskidenmiş sabredip murada ermek, şeyhin kerametini bekleyerek. Öyle zamanlar yaşamaktayız ki dostum, erdemdir bazen, sabretmemek.
Ataol Behramoğlu
Aşık Veysel söyler: Sen bilmezssin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.
SERKAN UÇAR
Saat On İkiyi Beş Geçiyordu
Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,
Herkes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
S.U.
Sanki şu an saat onikiyi beş geçiyor gibi hissettim. Çok beğendim. seçilmeli.
Bende.
İklimler çileme çare bulmuyor.
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen…
Sakiler derdime derman olmuyor.
ŞarkIlar yaramI sarmIyor Ayşen…
İlkbahar, yaz derken hazanım soldu.
Murada ermeden miyadIm doldu.
Kalb gözüm, ellere bakar kör oldu.
Senden başkasını görmüyor Ayşen…
Hasretin tüketti bütün varımı,
Seraba döndürdü hülyalarımı,
Ne kadar süslesen rüyalarımı,
Sabahlar hayıra yormuyor Ayşen…
Ağlarsan, matemin yağar geceme,
Gülersen, mehtabın doğar geceme,
Lale devri geldi gönül bahçeme,
Senden gayri çicek girmiyor Ayşen…
Kapattın gönlümün sevinç yönünü,
Ümidim görmüyor sensiz önünü,
Takvimler bilmiyor dönüş gününü,
Saatler vuslatI vurmuyor, Ayşen…
Feleğe isyanım arttı gitgide,
Gençliğim su gibi aktı gitti de,
Ömrümü ellere sebil etti de,
Bana bir damlanı vermiyor Ayşen…
Ardından çilemem, çağlamam diye,
Yas tutup karalar bağlamam diye,
Kaç kez and içtiler ağlamam diye,
Gözlerim sözünde durmuyor Ayşen…
Ey alev yanaklım, volkan dudaklım,
Ne bir hilafım var,ne gizlim,nede saklım,
Her şeye erdi de zavallı aklım,
Seni unutmaya ermiyor Ayşen…
DostlarIm namıma Ferhat dese de,
Ruhum aşk elinden imdat dese de,
Kör şeytan resmini yırt at dese de,
Ellerim bir türlü varmıyor Ayşen
Cemal Safi
zamanda yolcluk gibi iyi geldi.
Birgün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar;
bu kadar aşıksın Mevlaya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana
peki bana ne kadar aşıksın der;
Mevlana hanımına şöyle der;
Sen benim;
Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin…
Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin…
Sen benim;
Bugünüme şükür ve
yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim,
çoğa göz dikmeyişimsin,
Ve kapanmayan avuç içimsin…
Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin.Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin
Sen benim; yalandan ve sahteden kaçışım,
Riyadan bıkışım, gerçeği arayışımsın
Ve nihayet doğrunun tadına varışımsın
Sen benim; haksızlığa ve zulme baş kaldırışım,
Mazluma kucak açışım, zalime düşmanca bakışımsın
Ve mağdurdan yana tavır alışımsın
Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin
Ve kapanmayan avuç içimsin
Sen benim; hayat ve kaderle inatlaşmam,
Ekmek için kavgam, bitmek tükenmek bilmeyen davamsın
Ve zorluklara karşı yılmayışımsın
Sen benim; menfaate ve çıkara tepkim,
Almak için verene öfkem, ille de karşılık bekleyene lanetimsin
Ve alayına isyan edişimsin
Sen benim; ahlaksızlık ve yozlaşmayla mücadelem,
Para için kendini satana küfredişim, başkalaşana verip veriştirişimsin
Ve eskiyi özleyişimsin
Sen benim; duygusal yaradılışım,
En ufak şeyi kafaya takışım, kolay unutamayışımsın
Ve bundan bir türlü sıyrılamayışımsın
Sen benim; sonsuz sadakatim,
Merhametim, hissiyatim, şefkatimsin
Ve aman diyene yüz çevirmeyişimsin
Sen benim; her şeye rağmenim,
Asla pes etmeyişim, başımı öne eğmeyişimsin
Ve ümidimi yitirmeyişimsin
Sen benim; yaşama ülküm,
Namusa olan düşkünlüğüm, namussuzluğa küskünlüğümsün
Ve gururum, onurumla olan bütünlüğümsün
oooooooo tüylerim diken diken oldu Ahsen hanım. keşke bunlardan bir kaçını duyabilsek sevdiğimizden. keşke böyle bir sevdam olsa.teşekkür ederim okumak bile çok güzel. haftanın starısınız:)
Babaannem derdi ki:
“Ağzının tadı yoksa,
ve bir öküz oturmuş gibi hissediyorsan sırtına,
bir çay demle kızım…
Doldur üç bardak…
Biri sağlığına
biri varlığına
biri yandığına olsun…
Birini hemen içeceksin sıcak sıcak…
Birini ılık ılık..
Bırak diğeri soğusun…
Sen nasıl olsa hangisine niyet ettiğini
yudumlarken düşünür durursun…”
düşünüp duracağımız bir anektod teşekkürler
Sefa Sür ;
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün…
Zira senin üstünde de otlar bitecek
Ömer Hayyam.
şarabıda severim hayyam ıda:)
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiç bir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
ıslığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
çok severim ve Toprak Bey biliyormusunuz bir insanı böyle sevmek böyle sevgileri okumak Ahsen hanımın paylaşımı gibi beni iyi hissettiriyor. çünkü herşey ucuz artık.sanl.yavan.boş.yetersiz.bugün ne güzel bir konu bu teşekkürler Saygı hanım.gözlerim şenlendi
9 Eylül Canım İzmirin Kurtuluşu annısına (İzmir’in denizi kız, kızı deniz Sokakları hem kız hem deniz kokar) ….
Atatürk’e Ağıt Cahit Kulebi);
Edirne’den Ardahan’a kadar
Bir toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünde uçar
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Kopdağı’nda akar bir çeşme var
Serçe parmak kalınlığında suyu
Haram etmiş gece gündüz uykuyu
Akar da akar
Samsun’un evleri denize bakar
Sokakları yosun içinde
Çaparlar, takalar, manavlar
Bilyalar gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar
İstanbul’da bir yâr sevdim
İnsanı günaha sokar
Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
Sel olur İzmir’e akar
İzmir’in denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar
Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip de güneş vurunca
Dallarından bal akar
Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan’da Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Cahit Kulebi
evet izmir canım izmirim
Ne iş yaparsın sen dedi, “Hamalım ben” dedim. Nasıl yani dedi, “Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım” dedim.
Sunay Akın
Yürek taşıyacak ne kadar az insan var bu dünyada
Once olgun insan Kendi yuregini severek ve deger vererek tasiyacakki onu tasimaya ortak olanlara da sevgi ve deger versin……
kendini sevmesini bilmeyenden seni sevmesini nasıl bekleriz ki
Üstadıma katılıyorum. haftanın sözü olmalı. Geçen haftada başarılıydı seçiminiz.Tebrikler ve teşekkürler.
Aklımın ayak izleri
Akşam oluyor yine;
Issız hüzünlü dağlarım
Kıpkımızı yalnızlık…
Her akşam gün batımı,
Sensizliğin gün doğumu başlıyor
Sevdiğim;
Ne çabuk geliyor ayrılık
Bilmiyorsun ki;
Yalnızlık da sen kokuyor
–Alper–
Susmak Asaletse MERYEM misali..
Susmak yücelmekse RABIA Misali..
Susmak kederi… Derdi Yaradan ‘a arz etmekse..
Ve susmak Allah’a giden yolda En güzel yolcu olmaksa, O zaman susuyorum.
Yalni sunu unutmayalim;
Gordugu ve yasadigi her turlu haksizlik ve zulum karsisinda susan dilsiz Seytandir.
Senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan,
Özür diledim; dün gece
‘Haklısınız dedim; ne sevdiği belli ne sevmediği…’
al benden de o kadar.çok beğendim:)
Göz Gezdirdim Dört Köseyi Aradım
Göz gezdirdim dört köseyi aradım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
İstersen dünyayı gez adım adım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Coşar deli gönül misâl-i derya
Mecnun’a sahrada göründü Leyla
Gördüğün güzellik hepisi Mevlâ
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar.
Asik Veysel SATIROGLU
Her nesnede mevcud her cesedde can
Anın için dedik biz ona Cânân
Evvel ahır odur onundur ferman
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Bahar gelir çiçek olur açılır
Zaman zaman yağmur olur saçılır
EhI-i aşka mey görünür içilir
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Neyim ne olacak elde neyim var
Karaca’oğlan Derdli Yunus soyum var
Mansur’a benzeyen bazı huyum var
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
O cihana sığmaz ondadır cihan
O mekana sığmaz ondadır mekân
O devrana sığmaz ondadır devrân
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Hayyam’a görünmüş kadehte meyde
Neyzen’e görünmüş kamışta neyde
Veysel’e görünür mevcud her seyde
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Göz Gezdirdim Dört Köseyi Aradım
Göz gezdirdim dört köseyi aradım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
İstersen dünyayı gez adım adım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Coşar deli gönül misâl-i derya
Mecnun’a sahrada göründü Leyla
Gördüğün güzellik hepisi Mevlâ
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Her nesnede mevcud her cesedde can
Anın için dedik biz ona Cânân
Evvel ahır odur onundur ferman
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Bahar gelir çiçek olur açılır
Zaman zaman yağmur olur saçılır
EhI-i aşka mey görünür içilir
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Neyim ne olacak elde neyim var
Karaca’oğlan Derdli Yunus soyum var
Mansur’a benzeyen bazı huyum var
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
O cihana sığmaz ondadır cihan
O mekana sığmaz ondadır mekân
O devrana sığmaz ondadır devrân
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Hayyam’a görünmüş kadehte meyde
Neyzen’e görünmüş kamışta neyde
Veysel’e görünür mevcud her seyde
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
ASIK VEYSEL SATIROGLU
Yasiyoruz iste somuruye paralel.
yaşar gibi yapıyoruz
İşleriniz iyi gidiyorsa eğitim bütçenizi iki katına çıkarın,kötü gidiyorsa dört katına.
(PETERS )
Nedim Bey teşekkür ederim. okullar açılmışken yüzümüze tokat gibi eğitim gerçeğini yedik.Tamda kıvranırken bu söz bize gerçeği hatırlattı.kaçıncı kez değişen eğitim sistemi zihinler değişmedikçe işe yaramayacaktır.
Varsın pilav biraz birazcık lapa olmuş olsun.
Varsın en sevmediğiniz yemek,kereviz olsun masada
sofranızda sevgi varmı ondan haber verin..
Tadına var akşamının…
Gece evinde,dostların olsun.
Sohbet mezen kahkahan içkin olsun…
Arkadaşım,hayat bu.
Daha ne olsun.?
Ama en önce ve illa ki SAĞLIK OLSUN.!
CAN YÜCEL
eğer yanınızda sevdiğiniz biri yoksa hiç anlamı olmuyor şaşanın mekanların. gerçekten can baba iyi söylemiş.
Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
“Buna da şükür” demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim…
İsmail CEM
Bu şiiri her okuduğumda içimi inanılmaz bir hüzün kaplıyor.
hüzünlendim
filleri kuyruğundan çekerek,tepeleri aşırtmaktı görevim…
beni anlatmış… çok teşekkürler paylaşımınız için.
Rica ederim. çok uzun zamandır Salı Sözü yazamıyordum. Veda şiiriyle başlamak ta biraz garip ve hüzünlü oldu ama çok sevdiğim için paylaşmak istedim.
NEKADAR ZENGİN,NASIL GÜZEL,NASIL İNSANIN RUHUNU DOYURUCU
BİR SALI GÜNÜ YAŞIYORUM,TANRIM,,,,teşekkürler Saygı hanım,Teşekkürler bu platformda yazan tüm güzel insanlar.Hepsi güzel yazılanların ama benim oyum,SAYIN
İSMAİL ÖZCAN’a,,,,ÇÜNKÜ BEN DE BİR GÖNÜL HAMMALIYIM
Sevgilerimle,Saygılarımla
KENDİ SALI SÖZÜMÜ DE YAZAYIM,BOŞ GEÇMEK OLMAZ,,,
ASİL OLAN AZMAZ,,,
BAL GERÇEKSE KOKUŞMAZ,,,
KOKARSA YAĞ KOKAR,,,
O NUN DA,ASLI AYRANDIR,,,
Bülent bey bende ruhumu depoladım.bir daha teşekkür ederim saygı hanıma yazanlara.
Üstadım büyük bir keyifle, sevinçle okuyorum ve bende ruhumu doyuruyorum. Asıl ben size, buradaki güzel yüreklere çok teşekkür ederim. Şanslıyım…
Üstadım sizin yazınız ve diğer salı dostlarının görünce hıh işte gelmiş diyerek yüzümde birden gevşeme oluşturup gülümsetiyor beni. Ahsen hanımı,Nedim Beyi, Osman bey, Coşkun Beyi,Nilay Hanımı,Toprak beyi,Ayşegül hanımı,aralarda gördüğüm Huysuz Atmacayı zaman zaman gördüğüm dostları. Sanki böylece sağsalim olduğunuz ile ilgili mektup alıyorum.Bu salı da hoş geldik:=) Saygı hanım gerçekten güzel bir konu seçtiniz yine size emeğinize bizden bıkmadığınız için teşekkür ederiz..
Barış bey ne güzel yazmışsınız.Yüreğinize sağlık.
bu da benden. Ahmed Arifi çok severim. herkese iyi salılar:)
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana…
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…
Ahmed Arif
çok eskilerde okuyup beğenmiştim yeniden okuma zevkini verdiğiniz için teşekkürler.
Sevgili salı dostları,
Hepinizin yüreğine sağlık… Hem çok güzel yazmışsınız hem de harika şiirler paylaşmışsınız…
İşaretler bu haftanın sözünün yine sevgili İsmail Özcan’a ait olduğunu gösteriyor.
Ne iş yaparsın sen dedi, “Hamalım ben” dedim. Nasıl yani dedi, “Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım” dedim.
Sunay Akın
Ve salı salı sözü önerisi olarak da Aslıhan Hanımın paylaşımını seçiyoruz. Osman Beyin dediği gibi çok eskilere götürdü… Hasretinden prangalar eskittim…
Ama Ahsen Hanımın paylaşımı ve Mevlana’nın tüyler ürpertici sözlerini de ayrıca bir yazı şeklinde yayınlamak istiyorum.
Öneri olarak herkes paylaşımının altına Bülent Şanlıtürk üstadımızın yaptığı gibi seçtiği sözü yazarsa ya da geç saatte girdiğinde direk paylaşımın altına yazarsa sizlerin fikrini de almak son derece mutluluk verecektir. Gerçi herkes burada bütün sözleri okuyor ve keyif alıyor sadece temsili seçildiğini hepimiz biliyoruz ama olsun platformumuz böylece daha da güzelleşecektir.Belirtmeden geçemeyeceğim, salı dostlarının nitelikli paylaşımları çok kişiye ulaşıyor ve hep beğeni mesajları alıyorum. Sizler bir çok yüreğe dokunuyorsunuz sevgili dostlar… Herkese teşekkürler…