Fransa’da ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini araştırmak üzere görevlendirilen bir memur, bir inşaat alanına gönderilir. Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar:
“Ne yapıyorsun?”
“Nesin sen,kör mü?” diye öfkeyle bağırır işçi.
“Bu parçalanması imkansız kayadan balyozla kırıp patronun emrettiği gibi yığıyorum. Cehennem sıcağında, bu çok ağır bir iş, ölümden beter.”
Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye yaklaşır.
“Ne yapıyorsun?” İşçi cevap verir.“Kayaları mimari plana uygun hale getirmeye çalışıyorum. Bu ağır bir iş, ama karım ve çocuklarım için para gerekli, sonuçta bir işim var. Daha kötü de olabilirdi.”
Biraz cesaretlenen görevli üçüncü işçiye doğru ilerler ve sorar.
“Ya sen ne yapıyorsun?”
“Görmüyor musun?” der işçi kollarını gökyüzüne kaldırarak. “Bir katedral yapıyorum.”
Bu hikayenin ilginç tarafı her üç işçinin de aynı işi yapıyor olmaları. Görmeyi seçtiğiniz yol sizin tutumunuza bağlıdır.
Bugün hava biraz bulutlu mu yoksa biraz güneşli mi?Güllerin dikeni mi vardır,dikenli dalların gülleri mi?
Bardağın yarısı boş mudur, yarısı dolu mu? Yoksa bardak olması gerektiğinin iki katı büyüklükte midir?
Seçim size ait…
(Kaynak:bilinmiyor alıntıdır)
Saygı Günenç “paylaşmak ayrıcalıktır”
Çok değerli Saygı hanım,paylaşımlarınıza hayranım..Çok teşekkürler sayenizde bende farklı pencerelerden bakmayı öğrendim..saygılar
Özlem Hanım, sözlerinizle çok mutlu oldum.
Teşekkür ederim.
Güzel yüreğinizle hep farklı pencerelerden bakmanızı ve aynı güzelliklerle karşılaşmanızı dilerim…
Saygı Hanım merhaba,
Gerçekten okunması gereken çok değerli bir yazı. Umarım bakış açımızı geliştirir ve daha ileriye bakabiliriz. O zaman yaptığımız işlerde başarılı ve mutlu oluruz.
Değerli yazılarınız için teşekkür ederim.
saygı hanım,bu yazıyı okuduktan sonra kim bana ne yapıyorsun diye sorarsa ,şimdiye kadar cevap verdiklerimden farklı bir cevap vereceğimden emin olabilirsiniz.Teşekkürler.saygılar.
Merhaba Şirin Hanım,
Dediğiniz gibi bakış açılarımızı değiştirmek bizim daha ileriye bakmamızı, gereksiz ayrıntılarla oyalanmak yerine güzel hedeflere hareket etmemizi ve daha huzurlu olmamızı sağlayacaktır.
Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Merhaba Osman Bey,
Böyle düşünüyor olmanız son derece sevindirici. Hikayemiz daha da anlamlı oldu böylece.
Teşekkür ederim.
BAKTIĞIMIZ PENCERE bizi farklı kılan.Tıpkı bu hikayedeki gibi..
Herkesin, güzel ve pozitif pencerelerden bakmasını dilerim…
Empire state binasının inşaatı sırasında bir adam binanın etrafında gezerken bir işçinin söylendiğini küfür ettiğini duyar ve gider sorar
adam: “hayırdır neden söyleniyorsun yardım edebileceğim birşey varmı”,
işçi: “neyini yardım edecen, birtürlü bitmek bilmiyor şu inşaat yeter artık sıkıldım ben bu işten” der
adam dolaşmaya devam eder. binanın diğer tarafına doğru geldiğinde çok mutlu şarkı söyleyen bir işçi görür ve şaşırır. işçiye sorar;
adam: “ya demin bir işçi gördüm ve küfür edip duruyordu, ama sen gayet mutlusun”,
işçi: “neden mutlu olmayimki, şu güzelim binanın yapımında benimde elimin olması beni okadar mutlu ediyorki, hergün buraya koşarak gelip biraz daha harç koymak istiyorum” der.
hayatta aslında böyle, yaptığımız bir şey biz nasıl istersek oyle olur. ya bir eziyet yada bir güzellik. biz kendimizi nasıl biliyorsak çevreyide öyle görürüz.
Ya eziyet, ya güzellik…
Çok güzel ifade etmişsiniz Umut Bey.
Kesinlikle haklısınız.
Ayrıca hikayeyi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim.