Çalışandan Herkül, Batman, Süperman olmasını beklediğimiz bir iş düzeninde, sosyal medya molası da nerden çıktı? Sevgili çalışanlar; chat yapacağınız, internet sörfünüze ayıracağınız vakti, pekâlâ iş yaparak geçirebilirsiniz. 

 

Bir robot acıkmaz, susamaz, konuşmaz ve asla yazışmaz…

 

Birçok işyerinde sosyal ağların kullanımına maalesef olumlu bakılmıyor. Hatta yasaklanıp ortak ağ üzerinden engel konuluyor. Peki konulan engeller bir işe yarıyor mu? Maalesef… Bu teknoloji öyle bir şey ki; açamayacağı kapı yok ve çözüm çok… Farklı kodlarla, farklı siteler üzerinden yine face’e girebiliyor yine diğer sosyal ağlar kullanabiliyor. Üstelik işletme sahiplerine yasaklardan dolayı öfke duyuluyor ve sosyal ağlar üzerinde eleştiri yağmuruna tutuluyor.  Peki ya şirket kimliğinizi belirttiğiniz ya da üye olduğunuz bir face adresiniz varsa?  İşte o zaman dikkat etmeniz gerekli. Çünkü iş kanununa göre; şirket hakkında masum gördüğünüz serzenişleriniz, tazminatsız fesih sebebi olabilir. Yani şirket sahibiniz bir gün seni yakaladım diyebilir… Bu sebeple kişisel paylaşımları içeren sitelerde,  şirketleri, çalışanları eleştirmek son dere sakıncalı olacaktır.

Elbette bütün şirketler böyle değil. Kurumsal ve fütürist yaklaşan şirketlerin yaklaşımları tamamen farklı. Sosyal medya molalarının motivasyon artırdığını, doğru kullanıldığında, çalışanı geliştirdiğini düşünüyorlar. Bunun için özel şirket içi yazışma portalları oluşturup sosyal medya üzerinden yarışmalar planlıyorlar. Üstelik bilişim çağı çocuklarını baskılamak, kısıtlamak yerine; doğru yönlendirerek birçok projeye imza atabiliyorlar.

 

   Kısaca diyebiliriz ki; sosyal medya hem çalışan hem de işveren için, doğru kullanılırsa en büyük kaynak, yanlış kullanılırsa en büyük silah olabilir…

 

 

Haziran/2013

Saygı Günenç

 

"paylaşmak ayrıcalıktır"