Bir zamanlar ormanlar ülkesinde her şey çok güzelken, ormanlar kralı hastalanmış ve ardından müthiş bir kargaşa başlamış. Herkes kral hasta olduğu için yaşamının tehlikeye gireceğini kimsenin ormanı korumayacağını ve işlerin kralsız yürütülemeyeceğini söyleyerek panik yapmış. Ormanın ileri gelenleri toplanmış ve hemen bir karar alıp yeni bir kral seçileceğini duyurmuşlar. Tam bu sırada tüm hayvan kalabalığını yararak bir aslan ortaya çıkmış. Bu aslan uyumlu görünüp aslında hiç bir kuralı tanımayan, bir çok yanlış işe ortak olan hile yapan bir aslanmış. Ormanın ileri gelenlerine sürekli iyi görünüp, onlara övgü dolu sözler söyleyip, çaldığı yiyeceklerden ikram edermiş. Yaşanan bu kaos ortamını fırsat bilmiş ve hemen krallığa aday olduğunu belirtmiş.
Kargaşa içinde olan orman halkı, kışın gelmesi, yağmurların başlaması, tehlikelerin ortaya çıkması sebebiyle hiç düşünmeden aslanı kabul edeceklerini belirtmişler. Ancak bir kısım küçük hayvanlar, mırıldanarak seslerini çok duyuramadan; filin, boğanın ya da atın da kral olabileceğini söylemişler. Aslan bu mırıltıları fark ederek, diğerlerinin de duymaması için yılanı, sırtlanı ve kurdu organize edip hayvanların arasına göndermiş. Küçük hayvanlar hemen korkuya kapılıp susmuşlar. Çaresizce aslanın kral seçilmesine göz yummuşlar.
Aslan işini garantiye alma istemiş ve bütün diğer kral adaylarını kötüleyerek, filin ağır hareket ettiğini, boğanın her şeyi göremeyeceğini, atın yeterli olmadığını söyleyerek kendini övmüş. Böylece herkesi etkileyerek kral seçilmiş. Aslan kral seçilmenin keyfini, gururunu yaşamış.
Hemen kral köşesine oturan aslan tilkiye dönerek:
-Yahu tilki ben kral seçildim ama ormanı ne ile yöneteceğim kitabım bile yok demiş. Tilki hemen yeni kralına 80 maddelik bir kitap hazırlamış. Aslan seçilmesinde yardım eden tilkiyi, danışmanı yapmış ve kurallara göre ülkeyi yönetmeye başlamış.
Madde 1:Ölen bütün hayvanların etleri aslana aittir.Aslandan artanlar olduğunda (ki artar) onlar da tilki, kurt, yılan, sırtlana aittir.Timsah da faydalanabilir.
Madde 2:Ormanda olan bütün olaylardan aslanın haberi olacaktır.
Madde 3:Güzel yerler seçilmiş kişilere ait olacak.
…
Kurallardan ve bir sürü adaletsiz kısıtlamalardan bunalan orman halkı, artık huzurlu yaşayamaz olmuş. Ormanın ileri gelenlerine gitmeye ve konuların hepsini mahkemeye taşımaya karar vermişler.
Hikayenin tam da bu noktasında durarak, hayvanlar arasındaki diyalogların (fabllarda geçen) aslında iş yaşamımızda da benzerlerinin olduğunu belirtmek istiyorum. İş yerinde ayrılan müdür yerine, henüz eğitim almamış, yönetim vasıflarına sahip olmayan yeni müdürler atanabiliyor. Üstelik bu fablda olduğu gibi, yönetime en yakın insanlar maalesef şirketin geleceği ve düzeni düşünülmeden tercih edilebiliyor. Çalışanlar arasından bu konuda yanlış yapıldığı anlatılmak istense de çıkar ilişkileri durumun gündeme gelmesine izin vermiyor. Sonrasında şirket kurallarına uymakla yükümlü olan çalışanlar, yöneticileri ile geçinebilmek ve dengeyi kurabilmek için didinip duruyorlar. (Elbette konusunda yetkin ve şirket içinde yeni başarılara imza atacak kişilerin terfi edilmesi son derece faydalı oluyor. Doğru tercihler şirketi çok iyi yerlere götürüyor.)
Seçimden sonra yeni bir soluk geldiği için başlangıçta sıkıntıların hiç biri görülmüyor, üstünde durulmuyor. Yeni müdür şirket kurallarını kendi rahatı ve menfaatleri doğrultusunda oluşturduğu için, (çoğunlukla böyle olmaktadır) çalışanlar arasında; tartışmalar, huzursuzluklar, tarafcılar ortaya çıkıyor. Mobbing yapılmaya başlanıyor ve psikolojisi bozulmuş işe huzursuz gidip gelen bireylerin sayısı artıyor. İç işleyişte oluşan karışıklıklar çalışanları mutsuz ediyor ve çok verimli olan kişiler bile sorunlar yüzünden işten ayrılmak zorunda kalabiliyor.
Ve tüm bunlar olup biterken şirket yöneticileri, seçtikleri müdürü destekliyorlar. Yetkiyle verilen sorumluluk sebebiyle, yapılanların arkasında duruyorlar. İşten çıkanın gerçekten verimsiz ya da yetersiz olduğuna inanıyorlar ya da inanmak istiyorlar. Ama zaman geçtikçe karışıklıkların olduğu iyice gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Birden fazla kişi problemlerini dile getiriyor. Kişiselleşmeler, profesyonellik dışına çıkmalar başlıyor. Sonra bir gün tıpkı masalın sonunda olduğu gibi,çalışanlar birleşip yönetimdeki kişilerle toplantı yapmaya gidiyorlar.
Şirketin vizyonu, çalışana bakış açısı, profesyonelliği ve doğru yönetilmesi böyle durumda alınacak karar için önem arz ediyor. Her çalışanın doğru karar alamayacağı, hatalar yapabileceği gibi şirket tepe yöneticileri de doğru kararlar veremeyebiliyor. Bu toplantının farklı şekillerde sonlanabiliyor.
1-Seçilen otoriteyi sarsmamak için, gelen çalışanlar motive edilerek geri çevriliyor.
2-Çalışanların söyledikleri değerlendirilerek, araştırmalar yapılıyor ve acil çözümler üretilerek kriz yönetiliyor.
Yani ya aslan kral olmaya devam ediyor ya da yeni bir kralla, doğru bir seçimle orman sakinleri huzura ulaşıyor…
Saygı Günenç
Ekim/2014
(Kadir Uzunkök Kral kitapsız Hikaye Kitabı'ndan alıntılar içermektedir.)
Hikaye mükemmel uymuş günümüz bencil yöneticilerine.Şirketler kendilerine gönülden bağlı çalışanların yerine,yağcılık yapanları müdür yapıyorlar.Çok yazık,ama o tür yöneticilerin de sonu mutlaka birgün gelecektir.Alma mazlumun ahını,çıkar aheste aheste…
bu harika sayfanız için çok teşekkür ederim.
Süppeeer gerçek!