Aysu Şuben henüz 18 yaşında bir lise öğrencisi. Bazı yaşıtları uyuşturucuya özenirken, o dört yıllık bir araştırmanın sonunda kitabını yazdı:

Uyuşturucu sorununun ciddi boyutlara ulaştığı ülkemizde, uyuşturucuya başlama yaşı 14′e kadar düştü. Konuya ilgi duyan ve detaylı bir araştırma sonucu “01 Enjektör”ü yazan Aysu Şuben henüz bir lise öğrencisi. Robert Kolejli Şuben, merakla başladığı çalışmalarını dört yıl boyunca sürdürmüş, sayısız kaynaktan aldığı bilgileri, 200′ü aşkın uyuşturucu bağımlısı ile yaptığı görüşmelerle bir araya getirmiş. Yazarı, kitabın oluşum sürecini şöyle anlatıyor: “Liseye başladığım yıl uyuşturucunun kötü yönlerini anlatan bir kitap okumuştum.Daha sonra uyuşturucu ile ilgili bir ödev hazırlamaya başladım ve konu ilgimi çekti. Bunun nasıl bir şey olduğunu, etkilerini, bağımlıların yaşadıklarını çok merak ettim ve araştırmaya başladım. İki yıl boyunca sürekli okudum, konuyla ilgili bir çok yerli ve yabancı dergiye abone oldum. Ardından bağımlılarla görüşmelere başladım ve dört yılın sonunda bu kitap ortaya çıktı.” Daha önce uyuşturucu bağımlısı olan birini tanımadığını belirten Şuben, bağımlılara arkadaşları aracılığıyla ulaşmış ve 227 uyuşturucu bağımlısı ile görüşmüş.

Hiç uyuşturucu kullanmadığını söyleyen Şuben, bağımlılarla görüşmelerini şöyle anlatıyor: “Aslında yanlarına giderken bira korkuyordum. Ama çoğu bana ellerinden geldiği kadar yardım etti. Bazıları “Ben zaten ölüyorum, yaşadıklarımın ne önemi var” diyerek konuşmadı. Beni denemem konusunda zorlayanlar da oldu. Kabul etmeyince aşağılayıp, dalga geçtiler. Özellikle “kodein” denilen maddeyi kullananlar kendilerine ve diğer insanlara karşı nefret dolu oluyorlar. Son zamanlarda tehditler almaya başladım. Benden hap getirmemi istiyorlardı. Artık işler benim için zorlaşmaya başlamıştı.” Görüştüğü kişilerden bazılarıyla yakın arkadaşlıklar kurduğunu belirten Şuben, “Bağımlılıktan kurtulmak için benden yardım isteyen çok kişi oldu. Ama benim elimden konuşmaktan başka bir şey gelmiyordu.” Aysu Şuben dört yıl süren bir araştırma sürecinde bağımlılarla görüştüğünü ailesinden sakladığını söylüyor. “Onlarla görüştüğümü anneme ve babama hiç belli etmedim.   enim sadece teorik bir araştırma yaptığımı düşünüyorlardı. Söyleseydim endişe duyarlardı. Kitabım basıldıktan sonra, ilk başta kızdılar ama iyi bir şey ortaya çıkardığımı görünce affettiler.”

Bağımlı gençlerin en belirgin özelliğini hayattan hiç bir beklentileri olmaması şeklinde ifade eden Şuben’e göre insanlar anlık bir mutluluk için uyuşturucu kullanıyor. Bağımlıların, maddeyi aldıktan sonra kısa bir süre için bunu yakaladığını belirtiyor ve şöyle diyor:

Böyle insanların hayata normal bir insan gibi devam etmesi imkansız. Hepsi kendilerine farklı bir yaşam kuruyor. Uyuşturucu özelliği olan bazı maddelerin eczanelerde de satıldığını ve temin etmenin çok kolay olduğunu dile getiren Şuben “Bazı ilaçların içinde kodein denen uyuşturucu maddeden belirli bir miktarda var. Bağımlılar bu ilaçlardan fazlaca alıp, içindeki maddeyi ayrıştırıyor ve kullanıyorlar. Bu, bağımlılar arasında çok sık başvurulan bir yöntem” diyor. Uyuşturucu kullanımının toplumumuzda giderek yaygınlaşmasının sosyal bir olgu olduğunu ifade eden Şuben, yoksulluk ve işsizlik gibi toplumsal sorunların kişiyi uyuşturucu kullanmaya ittiğini söylüyor. Uyuşturucuyu alan kişinin gelecek kaygısı taşımadığını düşünen Şuben ailelerle ilgili şunları söylüyor:

Saygı Günenç “paylaşmak ayrıcalıktır”