Yapılan araştırmalara göre bir çok şirket yönetimi, farklı transferlerle güçleneceğini ve çok daha iyi hedeflere ulaşacağını düşünüyor. Elbette yeni enerjilerle, taze beyinlerle çalışmanın katkısı yadsınamaz. Ancak en iyi transferleri de yapsanız, düşündüğünüz verimi almanız her zaman mümkün olmuyor. İşte bunun farkına varan İK profesyonelleri, yönetimdeki otoriteler, yıldızları şirket içinden çıkarmayı hedefliyor. Artık yeni uygulamalarda çalışanın yeteneğini ortaya çıkarmak ve çalışana yatırım yapmak çok daha verimli ve karlı oluyor.
X firmasında on yıllık görevini başarıyla tamamlayan yıldız, Y firmasına geçince kıdemsiz bir çalışan kadar verimli olabiliyor. Transferde hata yaptıklarını düşünen yetkililer, artık durumun tamamen yıldız oyuncudan kaynaklanmadığını görmeye başladılar. Tam bu noktada, kurum kültürünün önemi ortaya çıkıyor. İyi bir transferden aynı performansı alabilmek için yıldızın, öncelikle kurum kültürünü özümsemesi geriyor. Bunun dışında;
-İç ve dış müşterilerle sağlıklı bir iletişim kurması için gereken zaman,
-Alışkanlıklarını terk etmesi için gereken zaman,
-Yeni bir kültüre göre hareket etmeyi tam anlamıyla öğrenmesi için gereken zaman,
-Yetkinliklerini kullanabileceği düzeni ortaya çıkarması için gereken zaman,
gibi daha sayabileceğimiz bir çok faktörün etkisi de oldukça büyük. En önemlisi eğer yıldız oyuncu iyi bir ev sahipliği ile karşılaşmazsa, zaten yolları kapanıyor ve başarıları gölgeleniyor.
Kısaca eğer bir yıldız oyuncu transferi yapıyorsanız; zaman tanımak, emek harcamak ve iyi bir ev sahipliği yapmak şartını mutlaka yerine getirmeniz gerekiyor. Ancak o zaman yıldızın ışıltısını ve başarı haritasını görme şansı bulunuyor.Bir yıldızın gökyüzüne çıkması için çok zaman ve emek harcanırken, düşmesi ise kısacık bir zaman alıyor…
İşte bunları düşünen yönetimde ki profesyoneller, mevcut kadrodan yıldız çıkarmanın maliyetsiz ve zahmetsiz olduğunu da göz ardı etmiyorlar. Bir insana şans vermeden (görev/yetki/sorumluluk) onun ne kadar başarılı olacağını bilmek mümkün olmayacaktır. Performans denemeleri, kariyer planlamaları, yani yeteneği doğru yönetmek, şirketlerin aradıkları yıldızlara daha az maliyetle, daha az işgücü kaybıyla ulaşmalarını sağlıyor.
Burada özellikle şirket aidiyetinin tam oluşturulmasının önemini vurgulamadan geçemeyeceğim. Çünkü malesef mevcut kadroyu, parlayan yıldızı, yeteneği de elde tutmak son derece zor. Özellikle sık iş değişikliği yapabilen, özgüveni yüksek, gözü kara yeni kuşaklar bizi takip ederken…
Saygılarımla.
Saygı Günenç/Kasım 2013
Yıldız transferlerden biri olarak, farkettim ki; talep ettiğim şey artan rakamlar değil; kargaşadan uzak, yalın bir atmosfer, samimi, açık ilişkiler ve insanın sosyal bir varlık olduğunun unutulmadığı, bastırılmadığı bir yönetim anlayışı.. iş gücüm hiç şu anki kadar yoğun olmamıştı, ama hiç bu kadar mutlu işe gitmemiştim. Bence çalışanına bunu söyletebilen bir şirketin tüm çalışanları, bir yıldız performansıyla yükselişe geçecektir.
Ayça Hanım,
Tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Size katılmamak mümkün değil. Bunun farkında olmanız da ayrıca şirketiniz için bir avantaj. Çünkü bu bilinçte davranarak sizden sonra geleceklerin önünü açmış olacaksınız.
Dilerim sizler gibi bu açıdan bakan şirket yetkilileri çoğalır.
Görüşmek dileğiyle.
Şirketler sürekli arıyor
Yeni bir yönetici
Yeni bir ürün
Yeni bir pazar yeri
Yeni müşteriler
Bazen şirkette bu yeniliklere kendi kadrosunda eleman bulamayınca o şirketler o zaman sektörün Yıldızları’nı aramaları gerekiyor.
Mentoring 2013’ün çok konuşulan kelimesi
Have a good day
Katkılarınız için çok teşekkür ederim Suat Bey.
Have a good day:)