Diyelim ki yemek için bir restauranta gittiniz. Neler önemli?
Temiz bir hava ve hoş kokular, düzenli şık bir masa, tebessüm eden “hoş geldiniz” diyen bir görevli, yanınıza gelen garsonun tabağı tutuş şekli, sunuşu, konuşma tarzı ve yemeğin tabağınızdaki görünümü… Sizi ilgiyle uğurlayan bir görevli… Müşteri memnuniyetini önemseyen, kaliteli hizmet sunmayı hedefleyen nezih bir yer…
Bunlara gösterilen özen bizi büyüleyip, yemeğin lezzetini artırmaz mı? Tıpkı kendimize, çevremize, işimize gösterdiğimiz özenin herkesi olumlu etkilemesi gibi…
Aynı yemeğin salaş tabir edilen, müşteri memnuniyetini başarı olarak görmeyen, sadece “insanlar karnını doyurmak zorunda” diye düşünen bir yerde olduğunu hayal edelim… Tıpkı “nasılsa iş bulurum” diye düşünen, mülakatları önemsemeyen adaylar gibi…
-Kötü kokan havasız bir restaurant, (kişisel bakımı yetersiz aday, kendine özen göstermeyen kişinin işine de özen göstermediği düşünülür)
-Masa örtüsünü lekeli ve kırışık, genel olarak düzensiz dekorasyon, (bakımsız ya da dağınık saç, ütüsüz ya da temiz olmayan kıyafet, makyajsız ya da aşırı makyajlı yüz)
-Suratı asık garsonlar, (yüz mimiği yapmayan, heyecanını ya da sıkıntısını belli etmemek için suratını asan kasılan, gülümsemeyen ya da gereğinden fazla gülümseyip abartı beden dili kullanan aday)
-Menüyü eksik ve öneri sunmadan birkaç kelimeyle anlatan garsonlar, (sorulara yeterli doyurucu cevabı vermeyen ya da ilintisiz cevaplar veren aday)
-Tabağın özentisiz yemekle doldurulmuş olması, kenarlarının batık olması, tepeleme doldurulması, (adayın özgeçmişinin özensiz hazırlanması, gereğinden fazla, göstermelik, ismini bile hatırlayamadığı eğitimlerin sertifikasıyla abartılması, eski bilgilerin yer aldığı bir özgeçmişi sunması)
-Masada oturan müşterinin sağına soluna çarparak pat diye masayı tabağa koyması, (adayın sorulan sorulara özgeçmişi verdim orada yazıyor diye yanıt vermesi, sert beden dili kullanması, yanıtlayamadığı bir soru olunca ters davranmaya başlaması)
-Garsonun müşteriye çarparak servis yapmasından rahatsız olan müşteri tepkisini beden diliyle belirtince garsonun dik dik bakarak, ”ne yaptım ki hayret bir şey” ifadesi, (adayın mülakat sırasında soruya soruyla yanıt vermesi ve işe alımcıyı küçümseyecek ifadeler kullanması)
-Hesap ödendikten sonra iyi günler bile denmemesi, (adayın zaman ayrıldığı için teşekkür etmeden ya da iyi günler demeden ayrılması)
Sanırım bu örnek bize sunumun ne kadar önemli olduğunu anlatmak için yeterli. O zaman iyi bir iş başvurusu hazırlığı bize kendimizi doğru sunma fırsatı verebilir. Kaldı ki sosyal medyada iş görüşmeleriyle ilgili bir çok yardımcı enstrüman bulabilirsiniz. İyi bir özgeçmiş nasıl doldurulur, mülakatlarda neler sorulur, nasıl giyinilir, nasıl konuşulur vs. Eğer kendinizi doğru ifade eder, sunumunuzu başarılı yaparsanız, işe alımcılar sizi doğru anlar ve olumlu sonuçlanan bir mülakat geçirebilirsiniz. Başarılarınızı ön plana çıkararak yetkinliklerinizle göz doldurabilirsiniz.
Böylece iyi hizmet alamadığınız restauranttaki hayal kırıklığınızı, işe alım uzmanının da yaşamasına engel olabilirsiniz.
Doğal olun çünkü hiçbir şirket sizin dışınızda bir hayal kahramanını işe almayı hedeflemeyecektir. Özenli olun, ilk önce siz işinize saygı göstermelisiniz, kendinizi iyi ifade etmelisiniz ki; karşıdaki de size saygı duysun..
Başarılı bir mülakat sonunda şu sorunun cevabını bırakın işe alımcılar versin:
Peki neden sizi tercih edelim?
Çünkü kendinizi çok iyi ifade ettiniz, sizi doğru tanıdık ve bizi başarılarınızla, sunumunuzla etkilediniz. Şirketimize çok şey katacağınıza inanıyoruz…
Unutmayın, hayat bir sunumdur!
Saygılarımla.
Saygı Günenç
Haziran/2013
"paylaşmak ayrıcalıktır"
Hayatımızı sunarken sunumumuz her ne ise içerisine "bir tutam sevgi" ve "duygusal emeğimizi" ilave etmeliyiz.
Hayatımızdaki hayatların hayatlarına lezzet katmak istiyorsak kalbimizle hissetmeli, kalp dilimizle konuşmalı, muhatabımızın kalbine usulca, hiç rahatsız etmeden doğal olarak akmalıyız. Recep Ali Topçu
Katkılarınız için teşekkür ederim Ali Bey. Bizi insan yapan değerleri yaptığımız her şeyde/işte hatırlamak kadar doğru ve güzel bir yaklaşım olamaz…
Güzel günler dilerim.
Saygı hanım tek kelime ile harika! Mülakat süreci ancak bu kadar somutlaştırabilirdi, kaleminize sağlık efendim… Şu 1 aylık tecrübemde gördüm ki insanlar menüleri hazırlarken çok dikkatsiz ve özensiz davranıyorlar. Yeni tadları (işlerini) güncellemiyor, yemeğin baharatını ( görev tanımlarını) hep eksik olarak belirtiyorlar. CV’ler restaurantların önünde bulunan menü tabelaları gibidir. Bakarsınız menü içeriği boştur ilgilenmezsiniz.
Değerli katkılarınız için teşekkür ederim Hayati Bey.
Beğendiğinize çok sevindim.
Keyifli okumalar dilerim..