Bir bürokrat bir köyün yakınından geçerken ayağı kayıp bataklığa düşünce “imdat” diye bağırdı.”Boğuluyorum.Kurtarın beni!”
Yakındaki bir köylü, sesini duyup yaklaştı; ama kurtarmak için hiç bir çaba göstermeyince bürokrat paniğe kapılarak,”Lütfen” diye yalvardı.”Bir dal uzat.Kurtar beni!”
Köylü “Olmaz” dedi. “Sen şu anda Hazine toprakları üzerindesin. Hazine’den bir şey almak suçtur!”Adam şaşkınlık ve öfkeyle “Dalga mı geçiyorsun?”diye bağırdı. “Ölüyorum.Kurtar beni!” Köylü sakince yanıtladı:”Ben Hazine’den mal alıp suçlu duruma düşemem.Önce gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakamı, kaymakam da valiyi arar.Mal müdürüne sorulur.Eğer Hazine arazisi değilse, vali itfaiyeye haber verir ve seni kurtarırlar…”
Adam isyan ederek “İyi ama” dedi,”o zamana dek ben ölürüm.”
Köylü güldü;
“Ben ölmezsin demiyorum ki” diye yanıtladı.
“Ölsen de bürokrasiye uygun ölürsün!”
(Kaynak:bilinmiyor-alıntıdır)
Saygı Günenç “paylaşmak ayrıcalıktır”
Kendi açtığı çukura düşen gaddar bir yapı ne yazık ki…