En iyi buğday yarışmasında senelerdir katılan bir çiftçi, büyük ödülü o yıl da kazanmıştı. Yarışmayı izleyen gazeteciler, çiftçiden bu başarısının sırrını öğrenmek istediler. Çiftçi, bu sırrın, kendi buğday tohumlarını komşularıyla paylaşmasında yattığını söyledi. Gazeteciler bu cevaba çok şaşırdılar: “Onlar sizin rakibiniz olarak yarışmaya katılıyorlar. Buna rağmen, ne diye tohumlarınızı onlarla paylaşıyorsunuz?” diye sordular. Çiftçi: “Neden olmasın?” dedi. “Bilmiyor musunuz: Rüzgâr, olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu bakımdan, komşularımın kötü buğday yetiştirmeleri demek, benim ürünümün de iyi olmaması demektir. En iyi buğdayı yetiştirmek için, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.” Kaynak: Başarı Öyküleri Kitabı / Zafer Yayınları
Hayata bakış ve farklılığın perspektifi..
“Kendin için istediğini, kardeşlerin için de istemedikçe kamil(olgun)insan olamazsınız.” mealindeki Beyan-ı Nebevi’yi hatırlatan öz fakat bir o kadar da düşündürücü bu hikaye.
Değerler alt üst oldu, mukaddesat sahipsiz,
Tarihi yağmaladı bir düzine tali’siz…
Katkılarınız için teşekkür ederim Süleyman Bey.
Toplum olarak bir seyi algilamamiz gerekiyor.Hep bencilik olmaktan vazgecmemiz,Bakin hic bir akarsuyumuzun veya gölümüzün yüzülecek kadar temiz olduguna inanmiyorum. Göl ve deniz kenarlari tamamen bir pislik icinde bizler bir kac kurus kazanacagiz diye bu ülkenin guzelliklerini yokk ettik, Tüm kiyilarimizin yüzde sekseni oteller veya carpik curpuk isletmeler tarafindan gasp edilmistir. aslina bakarsaniz hep bir bencillik icinde bunlari yapmaktayiz, Banane cilik hat safhada hic bir sekilde eskiden oldugu gibi imecilik yani yardim kalmamistir. eskiden esnaf ben siftah ettim yan komsuya gidin derdi. Ya bizler eskidik yada Imecilik diye bir sey kalmadi. Birde benim ikinci vatanim olan isvicrenin dogal guzelliklerine baktikca kahroluyorum nerede hata yapmisiz diye, saygilarimla
Merhaba Ali Bey,
Çok güzel bir konuya değindiğiniz..
Sadece tüketmeye odaklanıp, neye zarar verdiğimizi, neyi geride bıraktığımızı ve yanımızdakilerin durumunu görmüyoruz bile…
Oysa hem topluma, hemde ailemize ve kendimize karşı sorumluluklarımız var.
Katkılarınız için teşekkür ederim.
Hayata bir zincir olarak bakarsak, hepimiz bu zincirin halkalarıyız. Yaptığımız en küçük icraatlar bile biz fark etmesek dahi yaşamı etkiliyor.
Tabi ki arzu edilen çiftçinin yaptığının farkını anladığı tatta yaşayabilmek. Neyi neden yaptığımızın bilincinde olarak; planlı, sonuç odaklı olmak, hayatın önümüze sunduğu imkanları doğru değerlendirebilmek.