Yaban kazlarının müthiş uçuş hikayesi…
Bazen bir çok eğitimden, dersten, alamayacağımız bilgiyi, deneyimi, doğa bize kendiliğinden sunar. Sürekli anlatılan yaban kazlarının hikayesi de bunlardan biri… Bu hikaye içinde çok önemli ayrıntılar barındırıyor. En önemlisi ise sürekli bahsettiğimiz, sayfalarca yazdığımız, öğüt verdiğimiz, mutlaka lazım dediğimiz takım ruhu, ekip çalışması için muazzam bir örnek olması… Gelin şimdi bu görkemli doğanın büyüsüne birlikte kapılalım…
İş hayatımızda uzun soluklu çalışmalarda başarılı olmak son derece stratejik yaklaşımlar gerektiriyor. En önemlisi ise istikrar! Zaten bir çok faktör, yapılan işe olumsuz olarak etken… Bir de gereken istikrar, kararlılık ve sinerji oluşmaz, herkes aynı gaye için bir arada bulunmazsa, başarı oranı oldukça düşüyor. İşte bu yüzden, yaban kazlarının bu çok uzun mesafeleri aldıkları göçler, bizim için ideal bir örnek teşkil ediyor. Takım çalışması, liderlik, dayanışma ve akılcı çözümler bu stratejinin içinde yatıyor…
"Yaban kazları V şeklinde uçarlarken, öndeki kazların kanat çırpması sonucu arkaya doğru giden hava akımı, arkadaki kazların çok rahat uçmasını sağlıyor. Böylece tek başlarına gidebilecekleri mesafeden % 75 daha fazla gidiyorlar." Hani bir işi çalışma arkadaşından gizleyerek, yapmaya çalışanlar oluyor ya; işte %75 daha çok enerji, emek, zaman harcamaları gerekiyor! Aynı görevi, ekip arkadaşıyla yapmak başarının daha kısa sürede gelmesini sağlıyor.
~
"Kazlardan biri gruptan ayrılırsa, tek başına karşılaştığı hava direnciyle baş edemiyor ve geri dönerek sürüye tekrar katılıyor." İşte tam ekip çalışmasının ortasındayken "benim başarım" mantığıyla hareket edip pastanın en büyük dilimini almak isteniyor ya; yapılan her hareket aslında gereksiz ve anlamsız kalıyor. Çünkü takımın dışında ki başarılar kısa, yüzeysel oluyor ve mutlaka takımla beraber çalışmaya geri dönülüyor!
~
"Öndeki lider kazlar, diğerlerinden daha fazla kanat çırpmak zorunda oldukları için daha çok yoruyorlar. Arkadaki kazlar çığlıklar atarak onları motive edip, cesaretlendiriyorlar." Yönetici değil mi, O düşünsün yapsın ben işime bakarım! Düşse de bir görsem belki yerine geçerim! Diyelim ki yerine geçti O da yorulmayacak mı? Birlikte yapılan her işte herkesin bir görevi bulunuyor. Hangi konumda/rolde olursa olsun, herkes görevini yerine getirirse çalışma başarıyla tamamlanıyor.
~
"Ön tarafta yer alan ve rüzgarın direnciyle en çok karşılaşan lider kazlar yorulunca arka tarafa geçiyor ve diğer kazlar onların yerlerini alıyor." Bütün başarıyı üstlenmeye çalışmak ve "ben merkeziyetçi yaklaşımı" benimsemek fazla yorulmaya ve oyundan düşmeye sebep oluyor. Ancak zaman zaman görevi paylaşmak, lideri rahatlatıyor ve oyunda daha uzun süre kalmasını sağlıyor!
~
*Kazlardan biri hastalanır veya düşerse, iki yaban kazı da onunla birlikte aşağıya iniyor, iyileşene kadar ya da ölene kadar başlarında bekliyor." Çalışma hırsı, başarı azmi bize; "insan" olduğumuzu, ailemize ve topluma karşı sorumluluklarımız olduğunu asla unutturmamalı! Zaman zaman performansı düşen, hata yapan çalışma arkadaşlarımıza destek olmak ve dayanışmanın örneğini sergilemek son derece profesyonelce oluyor ve takdir ediliyor.
İşte bize doğanın derslerinden birisi… Unutulmamalı ki; hiç bir başarı bireysel değildir! Bir ekip içinde anlaşma, yardımlaşma, dayanışma, uyumlu hareket etme gibi davranışlar olmalı ki başarıya ulaşılsın. Aksi takdirde dağınık, karışık ve yanlış organizasyonlarla iyi sonuçlar elde edilemiyor.
Üstelik düşünsenize; tek başına konfeti patlatıp, alkış sesi olmadan, kendi kendinizi tebrik ettiğiniz, coşkunun olmadığı, tek kişilik kutlamalar da sizce ne kadar harika olabilir ki?
Saygı Günenç
Şubat/2014
"paylaşmak ayrıcalıktır"